Dünyaya açılmaya çalışıyorsunuz tamam anladık da daha bir çatınızı düzeltemediniz.
Aliş verişin alasını buradan yapın, fiyatlarımız şöyle güzel, biz böyle indirim yapıyoruz desenizde çatınız çöktü.
Bu sizin eski ve yeni yönetimin ayıbı.
Şimdi milyonlarca lira para döksenizde tavanı akan AVM’nin dışında başka bir söylemle orası anılmaz. Eski yönetim eksik yapmışsa hesap sorun. Göbeklerini gere gere herkes maaş almasını biliyordu. Neden çatısı akan ya da tavanında sürekli yağmur sularının akması ile anılırsınız biliyor musunuz?
Ben size bir örnek ile anlatayım.
‘ŞU MİNARE EĞRİ YAPILMIŞ’
Mimar Sinan, “ustalık eseri” Selimiye’nin inşaatı sonrasında karşısında oyun oynayan küçük çocuklardan birinin arkadaşına “Şu minare eğri yapılmış” dediğini duyar. Çocuğa “Göster bakalım hangi minare eğri olmuş” dediğinde, çocuk “Şu sağ taraftaki minare eğri” diye gösterir. Mimar Sinan çocuğun yanında ustalara talimat verir ve “Bize bir halat getirin” der. Sonra halatın bir ucunu minareye bağlattırır. Küçük çocuğu yanına çağırır ve şöyle söyler: “İşçiler şimdi halatı çekerek minareyi düzeltecekler. Minare düzelince sen de tamam diyerek bizleri uyar.” İşçiler halatı çekmeye başlar ve biraz sonra küçük çocuk, “Tamam düzeldi!” diye bağırır. Mimar Sinan çocuğa “Şimdi tamamen düzeldi mi?” diye sorunca, çocuk da “Evet düzeldi, şimdi daha güzel oldu, bak” diye cevap verir. Ustalar bu olaya anlam veremez. Bunun üzerine Mimar Sinan’ın ustalara söylediği şey neden Osmanlı’nın en büyük mimarı olduğunu küçük bir detayla kanıtlar niteliktedir: “Bu küçük çocuğun kafasındaki minarenin eğriliğini düzeltmeseydik, çocuk caminin yanından her geçerken güzelliğini göremezdi. Kafasındaki minarenin eğriliğine takılırdı. Önlem alınmazsa, dedikodular aslı astarı olmasa bile iz bırakırlar. Böylece caminin adı da eğri minareli cami olarak yayılırdı.”
İşte bu sebeple mevcut başkanın açıkladığı Çatıyı incelediklerinde 500 küsür oluk olması gerekirken 380 tane oluk olduğunu tespit ettirdik” İşte size düşen görev 120 oluk nerede? Bunu sorun, sorgulayın. Kim sorumlu ise hesap versin. Daha siz bir çatı sorununu çözemediniz ki, yol istiyorsunuz aklınıza ne gelirse aman bize şu lazım diyorsunuz?
Bu AVM’nin kusuru değil. Müteahhidin kusuru ise gereğini yapın. Gerçi reklamın iyisi kötüsü olmaz.
Çatısı akan AVM dedirtmekte ayrı bir mesele.
Bakın böyle giderse o çatı çöker.
Allah korusun başınıza iş alırsınız.
O zaman kuvvetli bir rüzğar eserse çatınız uçar.
Çatınıza dikkat edin.
Gelelim KTO seçimlerine.
Kısa zaman kaldı.
Ben seçimlere geçmiş dönemde mevcut başkan Ömer beyle çalıştım. Çalışmaktanda büyük bir mutluluk duydum. Tabi seçim bu. Kim kazanırsa kazansın kazanan Kayserimiz, şehrimiz olsun.
Cengiz Hakan Arslan ile AK Partide çalıştım.
Meclis başkanlığı yapıyor. Tabi iki gün var seçime kim kazanır ama yazacak daha o kadar çok şey var ki.
Susuyorum.
Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu.
Meclis başkanı olmasının önünü kesebilmek için yapılan oyunlarda belli. Küçük adamlara küçük işler yakışır. Kendilerini büyük sananların oynadıkları küçük oyunları millet görüyor ve kıçı ile gülüyor. KTO Başkanı Ömer Gülsoy'un Kayseri’deki ağırlığı o kadar çok ki. Bugün arkasından konuşanlar şimdi ağabey, ağabey diye yanındayız mesajı veriyorlar.
MHP’deki ağırlığını anlatmaya gerek yok.
Yukarda dedim ya seçimden sonra yazacak çok şey var.
Koyunlar ve Karamanlılar dikkat etsin.
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.
YORUMLAR