Geçtiğimiz son birkaç yılda, fermente sütlü içecek tüketiminin probiyotik içeriğinden dolayı insan sağlığına olan faydası sebebiyle bu içeceklerin tüketiminde artış meydana gelmiştir. Probiyotikler, genellikle “vücuda alındıklarında sağlığa yararlı etki sağlayan canlı mikroorganizmalar’’ olarak tanımlanır. Bu mikroorganizmaların birçoğu laktik asit türeten bakteriler olarak tanımlanır ve genellikle fermente içecekler, yoğurt ve kefir formunda tüketilir.
NEDİR BU KEFİR?
Kefir kelimesi, içildikten sonra 'iyi hissetmek' anlamına gelen Türkçede 'keyif' sözcüğünden türemiştir. Kefir; sütün kefir daneleri ile fermentasyonu sonucu ilk kez Kafkasya’da Elbrus dağları eteklerinde üretilmiştir.
21. yüzyılın yoğurdu olarak bilinen kefir, kefirin danelerinde doğal olarak bulunan bir dizi mikroorganizma çeşitliliğinden elde edilen çeşitli fermentasyon yan ürünlerinden dolayı eşsiz duyusal özelliklere sahip fermente süt ürünüdür.
Ülkemizde kefir geçmişte sadece evlerde yapılıp tüketilmekteydi. Günümüzde ise kefirin üretimi endüstriyel düzeyde olup sade, çilekli, orman meyveli, ballı-muzlu gibi çeşitleri olduğu gibi yağ içeriği azaltılmış light formu da markette, internet ortamında veya sosyal medya aracılığıyla satışa sunulmuştur. Ancak aromalı olanlarında tatlandırmak amacıyla ve light ürünlerde de yağ azaltılırken yerine ilave şeker eklendiği için kefiri sade ve şekersiz tüketmek kefirin vücuda olan yararlı etkilerinden maksimum derecede faydalanmak için dikkat edilmesi gereken bir noktadır.
KEFİRİN SAĞLIK İYİLEŞTİRİCİ FAYDALARI
Kefir içerdiği esansiyel aminoasitlerden triptofan yanında Ca ve Mg minerallerinden de zengin olması sinir sistemini rahatlatmasında etkili rol oynar.
Yüksek besin-protein değeri ve sağlık üzerine etkilerinden dolayı prematüre bebeklerin, çocukların, hamilelerin, bakıma muhtaç kişilerin, destek tedaviye ihtiyacı olanların, laktoz intoleransı olan kişilerin ve yaşlıların günlük diyetlerinde kefir tüketmelerini tavsiye etmekteyim.
Kefir kolesterolün düşürülmesinde de etkili bir içecek. Araştırmalarda, kolesterol yüksekliği olan farelerde kefir, yüksek olmasını istemediğimiz kolesterol ve kan yağları seviyelerini anlamlı olarak düşürürken; yüksek olmasını istediğimiz HDL kolesterol seviyelerini yükseltmektedir.
Kefirin içerdiği on altı proteinin ikisinin anjiyotensin dönüştürücü enzim baskılayıcı etki gösterdiği kanıtlanmıştır. Bu enzimin baskılanması demek kan basıncını düşürücü etki göstermesi demektir. Yani kefir yüksek kan basıncına da ( hipertansiyona) iyi gelmektedir.
Kefir, Rusya’da araştırmacılar tarafından insanlarda mide ve on iki parmak barsak ülserleri tedavisinde kullanılmaktadır.
Beslenme ve bağışıklık sistemi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Kefirin bağışıklık mekanizması üzerine düzenleyici etkisi çalışmalarla gösterilmiştir.
Bunlarla birlikte, şeker hastalığında probiyotik bakterilerin önemi çok büyük, kefir de yararlı olan probiyotik bakterilerden oldukça zengin bir içecek. Bu nedenle şeker hastalarına kefiri günlük olarak mutlaka tüketmelerini öneriririm.
Toparlayacak olursam; kefirin bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkileri, antialerjik etkileri, kan şekeri düzenleyici etkileri, kötü kolesterolü düşürücü etkileri, antimikrobiyal etkileri, laktoz intoleransını azaltıcı etkileri, sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkileri ve zengin besin ögesi içeriği nedeniyle günlük beslenme düzenlerine kefiri mutlaka eklemelerini tavsiye ederim.
HAFTANIN SORUSU: AÇ KARNINA SICAK LİMONLU SU KİLO VERDİRİR Mİ?
Bir kütle yağa nasıl limon damlatıldığında yağlar erimiyorsa aç karnına sıcak limonlu su tüketmek de yağları yakmaz. Sıcak su mideyi soğuk suya göre daha geç terk ettiği için kalıcı olmayan bir tokluk sağlayabilir. Suyu limonla tatlandırarak içmeyi seviyorsanız yağ yakıcı bir etki beklemeden zevkle tüketebilirsiniz.
ONLINE BESLENME DANIŞMANLIĞI VE SORULAR İÇİN
MAIL ADRESİM: [email protected]
INSTAGRAM HESABIM: @diyetisyenturkanozcaki
YORUMLAR