Reklam

NAMAZDA GÖZÜ OLMAYANIN, EZAN’DA KULAĞI OLMAZ!

Ezan sesine düşman, çan sesine hayran olanlar buldukları her fırsatta özgürlük ve insan haklarını bahane ederek ezan sesinden duydukları rahatsızlıkları dile getirerek, dini ve manevi değerlerimize saldırmaya devam ediyorlar.

NAMAZDA GÖZÜ OLMAYANIN, EZAN’DA KULAĞI OLMAZ!

Ezan sesine düşman, çan sesine hayran olanlar buldukları her fırsatta özgürlük ve insan haklarını bahane ederek ezan sesinden duydukları rahatsızlıkları dile getirerek, dini ve manevi değerlerimize saldırmaya devam ediyorlar.

NAMAZDA GÖZÜ OLMAYANIN, EZAN’DA KULAĞI OLMAZ!
07 Ağustos 2023 - 10:54

DİNİ DEĞERLERE SAYGI AZALIYOR
Son zamanlarda Diyanet İşleri Başkanlığı’na yapılan şikayetlerde Ezan sesinden rahatsız olanların sayısında ciddi bir artış yaşanıyor. Dini ve manevi duygularını kaybetmiş, İslam’a ve Müslümanlara duyduğu nefreti her fırsatta dile getirmekten kaçınmayanlar şimdi de Ezan sesinden duyduklarını rahatsızlıklarını yüksek sesle ortaya koyuyorlar.
Sadece bir ezan sesiyle yabancılar Müslüman olurken, kendi ülkemizde ezan sesine bile tahammül edemeyenlerin bulunması insanı hayrete düşürüyor.  Sözde Müslüman olan bu insanlar Danimarka ve İsveç’te Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırılara ağız dolusu laf ederken, kendi ülkelerinde okunan ezandan rahatsız olanlara karşı bir tek söz söylemiyorlar. Gerek sözlü, gerekse yazılı her fırsatta Ezan sesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirenler bazen de bunu eyleme dönüştürerek imam ve müezzine saldırabiliyorlar.  Bazıları daha ileriye giderek Ezan sesinden duyduğu memnuniyetsizliği Anayasa Mahkemesi’ne taşımaktan geri kalmadı. Son günlerde artan ezan sesine karşı hoşgörüsüzlük vakaları her geçen gün artmaya başladı.  Müslüman bir ülkede olmamıza rağmen, kendi ezanımızı bu kadar rahatsız edici bir unsur olarak görenler dini ve milli duygulardan nasibini almamış insanlardır.
MÜSLÜMAN EZANDAN RAHATSIZ OLMAZ
Ezan, İslam'ın 5 şartından biri olan namaz ibadetinin geldiği vakti belirten ve ilan eden bir çağrıdır. Ezanın sözleri, İslam inancının temel unsurlarını yansıtır. 5 vakit farz namazında camilerden okunan ezanın, müminlerce dinlenmesi ve hürmet edilmesi sahih hadislerle bildirilmiştir.  Bir yerde ezan okunduğunda, orada Müslümanların varlığı ve o bölgenin İslâm toprağı olduğu ilan ediliyor demektir. Bu yönüyle ezan, tarih boyunca fetih ve zaferlerin vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Yeni fethedilen bir memleket, okunan fetih ezanıyla İslâm diyarı haline dönüşmüş. Cenab-ı Hak, ezanla kullarını huzuruna davet etmektedir. Bu sebeple ezan, Allah’ın kullarına verdiği kıymeti gösterir. Doğduğunda kulağına ezan okunan çocuklar, milli ve manevi terbiyenin ilk esasını, bu ilahi davetten alırlar. Dolayısıyla ezan, Müslümanların hürmet edeceği önemli nişanelerden biridir.  
Müslüman insan ezandan rahatsız olmaz. İslama saldırmak için birtakım insan haklarını bahane ederek rahatsızlıklarını belirtiliyorlar.  Bunlar hiçbir zaman İslam’a karşıyız demezler, insan haklarına uymayan şeylere karşıyız diyerek farklı bir algı yaratmaya çalışıyorlar.
Evrensel insan hakları, medeni hukuk ve İslam hukukunun, haklardan söz ettiği yerde, çoğunluk azınlık çatışması olduğu yerde daima toplumun çoğunluğunun esas aldığı bilinmektedir. Keza, çoğunluğun haklarını bir avuç azınlığın haklarına feda etmek büyük bir zulümdür. İslam’da hakkın büyüğüne, küçüğüne bakılmaz. Bütün haklar değerlidir ve riayet edilmesi gerekir. Ancak, birilerinin arzuları, çoğunluğun arzularına ters düşüyorsa, “Ehven-i şerreyn” denilen iki zarardan en ehveni olanı irtikap etmek prensibine göre harekete etmek, hem aklın hem hak-hukukun hem vicdanın emridir. Bu memlekette büyük çoğunluğun arzularını ortadan kaldıracak, onların sesini kısmak anlamına gelen Ezanın sesini kısmanın hiçbir dini, vicdani, insani, hukuki temeli yoktur.