Reklam

ZEKERİYA ELİFOĞLU, KONFERANS VERDİ

5. Kayseri Kitap Fuarı’nın son günlerinde de yazarlarla kitapseverler buluşmaya devam etti. 22 Ekim Cumartesi günü de Yazar Zekeriya Efiloğlu, kitap fuarında sevenleri ile buluştu. Burada bir konferans veren Efiloğlu, aile hayatının önemine değindi. Efiloğlu daha sonra kitap imza etkinliğine katıldı.

ZEKERİYA ELİFOĞLU, KONFERANS VERDİ

5. Kayseri Kitap Fuarı’nın son günlerinde de yazarlarla kitapseverler buluşmaya devam etti. 22 Ekim Cumartesi günü de Yazar Zekeriya Efiloğlu, kitap fuarında sevenleri ile buluştu. Burada bir konferans veren Efiloğlu, aile hayatının önemine değindi. Efiloğlu daha sonra kitap imza etkinliğine katıldı.

ZEKERİYA ELİFOĞLU, KONFERANS VERDİ
24 Ekim 2022 - 10:37 - Güncelleme: 24 Ekim 2022 - 10:39

Kayseri’de bu yıl 5.’si düzenlenen kitap fuarı, geçtiğimiz gün son buldu. Fuar boyunca birbirinden deneyimli ve sevilen yazarlar kitapseverlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. Hafta sonu ziyaretçi akınına uğrayan fuarın son günleri oldukça yoğun geçti.
Kitap Fuarı’nın 9. gününde de konferanslar ve imza etkinlikleri devam etti. Yazar Zekeriya Efiloğlu da 22 Ekim Cumartesi günü bir konferans verdi. Efiloğlu verdiği konferansta aile ve çocuklar arasında olması gereken iletişime değindi. Kitap Fuarı ziyaretçilerinin yoğun ilgi gösterdiği konferansta Efiloğlu, “Genelde bana gelen mesajlardan edindiğim intiba ve gördüğüm manzara şu. Evimizin içi düzgün olmadığı için hem iş hayatımız hem çocuklarımızı yetiştirme tarzımız hem kendi psikolojimiz hem arkadaşlarımızla, dostlarımızla, yakın akraba ile ilişkimiz maalesef düzenli ve düzgün gitmiyor. Bunun tek bir sonucu var. O da evin içi düzgün değil. Yani evin için anne ve babanın rolü maalesef yeterince uygulanmadığından çocuklarımız hayata karşı sağlıklı bir şekilde hazırlanmıyor ve yetişmiyor. Böyle olan çocuklar ne akademik hayatta ne duygusal hayatta ne de iş hayatında başarılı oluyor. Bizim yapmamız gereken tek bir şey var. Evimizin önünü, evimizin içini düzeltmek.” ifadelerini kullandı.
“ÖNCE CAN; BENCİL VE EGOİST BİR DÜŞÜNCE DEĞİLDİR”
 Kendine Bir İyilik kitabının içeriğine de değinen Efiloğlu, “Sevgisiz bir ortamda büyüyen bir çocuk, sosyal hayatın içinde akademik olarak da başarılı olamaz, arkadaş ilişkilerinde de başarılı olamaz, aile hayatında da başarılı olamaz. Mümkün değil. Bunun izahı mümkün değil. O yüzden, anne-babalar ‘bizim çocuğumuz niye böyle oldu’ diye öğretmeninin yanına gitmenize gerek yok. Anne-babalar, ‘bizim ailemiz niye böyle oldu’ diye sağa sola fikir danışmanıza da gerek yok. İnsan önce kendini değiştirmeli, önce kendine bir iyilik yapmalı. İşte ‘Kendine Bir İyilik Yap’ hikayesi oradan ortaya çıkıyor. Ama kapitalist sistem bunu şöyle algılıyor. Diyor ki ‘kendine iyilik yapmayı; bencil ol diyor, egoist ol diyor, iyilik yapma diyor. Şefkatli, hoşgörülü, merhametli olma diyor. Yanlış yorumluyor. Aslında önce can diye tabirimiz var ya bizim. Önce can, bencil ve egoist bir düşünce değildir aslında.” dedi.
CİNSİYETSİZ TOPLUM PROJESİ
Dünyada cinsiyetsiz toplum oluşturulmak istendiğini belirten Yazar Zekeriya Efiloğlu, konferansın devamında şunları söyledi:
“Bizim boş bıraktığımız her yeri dolduruyorlar. Bakın dünyada şu an çok önemli iki tane akım var. Bunlardan bir tanesi cinsiyetsiz toplum diye bir proje. Bu şu demek. Cinsiyetsiz toplum demek, çocuk 18 yaşına gelene kadar anne ve baba çocuğuna cinsel bir şey ifade eden elbise, isim, söylem, yaklaşımda bulunmasın. Bu çocuk 18 yaşına geldiğinde kendi cinsiyet tercihini kendi belirlesin. Proje bu. Ülkemizde bir 15 Temmuz geçti. 15 Temmuz’dan sonra bir terör örgütü, bu ülkede birtakım şeyler yaptı ve bunun neticesinde bizim manada doğru konuşlanmış olan tarikatlarımız, cemaatlerimiz, gruplarımız alandan çekildi. Alanda kimse kalmadı. Bu alan, bu kişilere emanet edildi. Ve şu an Türkiye’nin en nadide okullarında, en nadide liselerinde, en zeki çocuklarımızın gittiği yerlerde bu gruplar ve hizipler hâkim şu an. Ve bu çalışmalarına da canhıraş şekilde devam ediyorlar. Ama biz ne yaptık? Faydalı çalışan tarikatlarımıza, cemaatlerimize, vakıflarımıza, derneklerimize tu kaka dedik. Sizin de niyetiniz hükümeti, devleti yıkmak dedik. Alandan onlar çekildi, bu çocuklarımız da bunların elinde esir kaldı.”